28 Haziran 2025 Cumartesi

Jersey Adası`na Bakış

Jersey Adası`na Bakış





1] Manş Denizi’nde yer alır, İngiltere’nin değil, İngiliz Kraliyeti’ne bağlı bir bağımlı bölgedir (Crown Dependency).

2] Fransa’ya sadece 22 km uzaklıktadır, bu nedenle birçok yer adı Fransızcadır.

3] Birleşik Krallık’ın parçası değildir, ancak savunması ve dış ilişkileri İngiltere tarafından yürütülür.

4] Yüzölçümü sadece 119 km²’dir, İstanbul’un Şile ilçesinden daha küçüktür.

5] Kendi parlamentosu vardır: "States Assembly".

6] Sterlinle paralel olarak “Jersey pound” da kullanılır – ama sadece adada geçerlidir.

7] Normandiya Dükalığı'na bağlıydı, bu nedenle tarihsel olarak Fransa ile güçlü bağlara sahiptir.

8] 1066’dan beri İngiliz kraliyetine bağlı, ama resmen “Birleşik Krallık’a ait değil.”

9] II. Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası tarafından işgal edilen tek Britanya toprağıdır.

10] Adada hâlâ savaş dönemi Alman sığınakları ve tünelleri bulunmaktadır.

11] Resmi olarak İngilizce ve Fransızca geçerlidir, ama yerel dil olan Jèrriais (Normanca) de korunmaktadır.

12] 13. yüzyıldan kalma Mont Orgueil Kalesi, ada tarihinin sembolüdür.

13] “Jersey inekleri” dünya çapında ünlüdür, az ama çok yağlı süt verirler. Ayrıca sütü sarı hatta kendi renkleri de sarıdır.

14] Tarım ve turizm, ekonominin bel kemiğidir.

15] Offshore finans sektörü çok gelişmiştir, bu yüzden ada bazen “vergi cenneti” olarak da anılır.

16] Birçok ünlü milyarder burada şirket ya da varlık saklar (örn. Formula 1 patronları).

17] Jersey Royal patatesleri, adaya özgü, aromatik ve koruma altındaki özel bir üründür.

18] Tüm kıyıları yürüyerek 1-2 günde dolaşabilirsiniz.

19] Yılın 240 günü güneş alır, Britanya Adaları’nın en güneşli yerlerinden biridir.

20] Gelgit farkı 12 metreyi aşabilir, bu da Avrupa’daki en büyük gelgit farklarından biridir.

21] Le Hocq Kulesi, deniz seviyesinin altına inen tarihi gözetleme noktalarından biridir.

22] Birçok nadir kuş türü, adanın kayalıklarında ürer.

23] Saint Ouen Körfezi, sörfçüler için ünlü bir noktadır.

24] Nüfusu yaklaşık 110.000’dir – ama yaz aylarında turistlerle iki katına çıkar.

25] Adada trafik ışığı yoktur, sadece döner kavşaklar ve tabelalar vardır.

26] “Green Lanes” adı verilen yollarda maksimum hız 25 mph (yaklaşık 40 km/h) olup, yayalara ve bisikletlilere öncelik verilir.

27] Suç oranı oldukça düşüktür, en güvenli Avrupa bölgelerinden biridir.

28] Adada üniversite yoktur, gençler yüksek öğrenim için yurt dışına gider.

29] Jersey'de doğanlara "Crapaud" (kurbağa) lakabı Fransızlar tarafından takılmıştır.

30] Jersey Maratonu ve Battle of Flowers gibi geleneksel etkinlikleriyle kültürel bir takvime sahiptir.


23 Haziran 2025 Pazartesi

Göllerin Oluşum Süreci






Göllerin Oluşum Süreci

 Göller, yeryüzündeki çukurların su ile dolması sonucu oluşan doğal su birikintileridir. Oluşumları farklı süreçlere dayanır. İşte başlıca göl oluşum şekilleri:

Tektonik Göller

 Nasıl oluşur? Yer kabuğundaki kırılmalar, çökmeler veya kıvrılmalar sonucu oluşan çukurların su ile dolmasıyla.

 Örnek: Tuz Gölü, Van Gölü (Türkiye), Baykal Gölü (Rusya)

Volkanik Göller

  Nasıl oluşur? Sönmüş volkanların kraterlerinde veya volkanik patlamayla oluşan çukurlarda su birikmesiyle.

  Örnek: Nemrut Gölü, Meke Gölü (Türkiye), Krater Gölü (ABD)

Buzul Gölleri

   Nasıl oluşur? Buzulların aşındırdığı alanlarda veya buzul erimesiyle oluşan çukurlarda su birikmesiyle.

   Örnek: Abant Gölü, Uludağ’daki buzul gölleri (Türkiye), Kanada’daki binlerce buzul gölü

Karstik (Çökme) Göller

   Nasıl oluşur? Kireçtaşı gibi eriyebilen kayaların çözünmesiyle oluşan çukurların su ile dolmasıyla.

   Örnek: Salda Gölü, Kestel Gölü (Türkiye)

Set Gölleri

   Nasıl oluşur? Akarsu önünün doğal bir set ile kapanması sonucu suyun birikmesiyle.

   Heyelan Set Gölleri: Heyelan sonucu akarsuyun önü kapanır. (Örnek: Sera Gölü)

   Volkanik Set Gölleri: Volkanik lav akıntısı ön kapatır. (Örnek: Erçek Gölü)

   Alüvyal Set Gölleri: Akarsuların getirdiği alüvyonlar akarsu ağzını kapatır. (Örnek: Marmara Gölü)

   Moren Set Gölleri: Buzulların taşıdığı materyaller suyun önünü kapatır. (Örnek: Yedigöller)

Kıyı Gölleri (Lagün)

   Nasıl oluşur? Deniz kıyısındaki koyların dalgalarla oluşan kıyı setleriyle kapanmasıyla.

   Örnek: Durusu Gölü, Büyük Çekmece Gölü (Türkiye)

Yapay Göller (Baraj Gölleri)

   Nasıl oluşur? İnsanlar tarafından enerji üretimi, sulama veya içme suyu için yapılan barajlarla.

   Örnek: Atatürk Baraj Gölü, Keban Baraj Gölü

22 Haziran 2025 Pazar

1936 Berlin Olimpiyatına Damga Vuran Adam Jesse Owens

1936 Berlin Olimpiyatına Damga Vuran Adam Jesse Owens




 1936`lı yıllarda genel izlenim dünya savaşına giden yolda Nazi Almanyası`nın  kendi evinde düzenlenen olimpiyatlar da bir gövde gösterisi yapması veya yahudilere karşı iyi niyet gösterisiyle kendileri hakkındaki kötü imajı düzeltmek istemişlerdir. Sadece bu sebeple ara mahaleler de yahudileri topladıkları söylenir.

 1936 yılındaki Berlin Olimpiyatları`nda dünyanın konuşacağı atletizm müsabakaları başladı. 4 ayrı dalda şampiyon olan Jesse Owens ile ABD çok konuşulmuştur.

 Asıl önemli olan ise uzun atlama yarışmasındaki Alman ve Avrupa Şampiyonu ayrıca Avrupa Rekortmeni olan Luz Long ile Jesse Owens rekabeti tüm dünya konuşmuştur.

 Yarışma bittiğinde ise tüm dünyanın konuştuğu tek birşey vardır. "İki ayrı dünyanın insanı büyük dostluk" yarışı Jesse Owens kazanmış olsada asıl şampiyon dostluk olmuştur.

 Tabiki de 4 tane altın madalya alan bir adama bütün şampiyonların elini sıkıp ödül verip locada ağırlarken tarihin o zaman ki en büyük atletine ayıp edilmiştir. Çünkü o hem bir siyahi hem de bir Amerikalı idi. Ne elini sıktı ne de tebrik etti. Ama bu olaylarla beraber sembol bir duruma geldi.

 Sonuç olarak bu yaşananlar o zamanlar da derin bir değişimin habercisi idi. Olimpiyat ve dünya tarihinde de derin izler bırakmış hatta bazen halk arasında da komik ve güzel hikayeler ile anlatılır. Mesaja bakar isek gerçekte engelleri veya sınıf farkını kıran en büyük gerçek saygı, hoşgörü ve dostluktur.

21 Haziran 2025 Cumartesi

Guernsey'i Tanıyalım

Guernsey'i Tanıyalım






Birleşik Krallık'ın Parçası Değildir

Guernsey, Birleşik Krallık'a bağlı değildir. Britanya Kraliyeti'ne bağlı özerk bir "bağımlı bölge"dir. Kendi yasaları, parlamentosu ve vergi sistemi vardır.

Kendi Parasını Basar

Guernsey, "Guernsey Pound" adlı kendi para birimini basar. Değeri İngiliz sterliniyle eşdeğerdir ve adada iki para da geçerlidir.

Victor Hugo Burada Sürgünde Yaşadı

"Sefiller"in yazarı Victor Hugo, 1855–1870 yılları arasında Guernsey’de sürgün hayatı yaşadı. Hauteville House adlı evi bugün müze olarak ziyaret edilebilir.

Almanya Tarafından İşgal Edilen Tek İngiliz Toprağıydı

II. Dünya Savaşı sırasında Almanya, 1940’ta Guernsey’i işgal etti. Adada hâlâ Alman sığınakları, tüneller ve savaş kalıntıları görülebilir.

Guernsey İneği ile Ünlüdür

Guernsey sığırları, yüksek kaliteli sütleriyle tanınır. Sütleri sarımsı renkli, zengin ve besin değerleri yüksektir.

Çiçekçilikte Öncüydü

Guernsey, 19. yüzyılda Avrupa’nın en büyük çiçek ihracatçılarından biriydi. Özellikle nergis (daffodil) üretimiyle meşhurdur.

Doğrudan Uçuşla Gidebilmek Zordur

Guernsey’e direkt uçuşlar sınırlıdır. Genellikle İngiltere veya Jersey üzerinden aktarma yapılır.

Vergi Cenneti Sayılır

Guernsey, gelir vergisi oranı düşüktür ve KDV uygulanmaz. Bu nedenle bazı zengin bireyler ve şirketler buraya taşınır.

Fransa’ya Çok Yakındır

Guernsey, Fransa kıyılarına İngiltere’ye olduğundan çok daha yakındır. Sadece 48 km uzaklıktadır ve kültürel etkiler hissedilir. Geçmişte Normandiya`nın bir parçasıydı. İngilizce ana dil olduğu gibi Fransızca da çok konuşulan bir dildir.

Biyoçeşitlilik Açısından Zengin

Küçük olmasına rağmen Guernsey, nadir bitki ve hayvan türlerine ev sahipliği yapar. Kuş gözlemcileri için önemli bir noktadır.

Guernsey Kalesi Hâlâ Aktiftir

St. Peter Port’taki Castle Cornet, 800 yıldır ayakta. İçinde beş ayrı müze ve her gün top atışı seremonisi yapılır. Korsanlara ve Vikinglere karşı bir önlem amacı ile inşaat edilmiştir.

 Parlamentosuna “States of Deliberation” Denir

Guernsey’in kendi yasama organı vardır ve adı: "States of Deliberation". Karar alma süreçlerinde Britanya’dan tamamen bağımsızdır.

“Les Vraicmen” Geleneği

Guernsey halkı, deniz yosunlarını toplayıp gübre olarak kullanma geleneğine sahiptir. Bu eski uygulamaya "vraicing" denir.

Birçok Kilisede Fransızca Yazıtlar Bulunur

Guernsey’de eski kiliselerde Fransızca mezar taşları ve yazıtlar görmek mümkündür. Çünkü ada, tarih boyunca Norman ve Fransız etkisi altında kalmıştır.

Kendi Dilini Neredeyse Kaybetti

Guernsey’in yerel dili Guernésiais (Normanca’nın bir lehçesi) artık çok az kişi tarafından konuşuluyor. UNESCO’ya göre tehlike altındaki dillerden.

Jüri Sistemi Yok

Guernsey’de mahkemelerde jüri kullanılmaz. Yargılamalar yargıçlar tarafından yapılır. Normalde de olmaması lazım bir insanın hayatı bir zümreye bağlı değil hukuku iyi öğrenmiş ehil olan yargıçlar tarafından yapılmalıdır.

Posta Kutuları Farklı Renkte

Guernsey’deki posta kutuları kırmızı değil yeşildir ve "Guernsey Post" yazısıyla İngiltere’den ayrılır. Bu olay da Büyük Britanya`ya bağlı olmayıp ama  Kral Charles`a bağlı olduğunu gösterir.

Midillilere Trafik Lisansı Gerekebilir

Ada kurallarına göre belirli midilliler için bile tescil veya izin gerekebilir. Bu, ulaşımın özel statüsünü gösteriyor.

Guernsey Gâche Tatlısı Meşhurdur

Bu geleneksel kek benzeri tatlı, kuru üzüm, kiraz, tereyağı ve yumurtayla yapılır. Yerel halkın kahvaltılarda tercih ettiği lezzettir. Norman kültürünü yansıtan böyle bir sürü yiyecekleri vardır.

Ters Akan Gelgitler Görülür

Guernsey kıyılarında gelgit akıntıları zaman zaman ters yöne akar. Bu, teknecilik ve balıkçılık için dikkat gerektirir.

Ada Zamanı İngiltere’den Farklıydı

Guernsey, 19. yüzyıl sonlarına kadar Londra saatinden birkaç dakika gerideydi. Ada zamanı, güneşin en tepede olduğu saate göre ayarlanırdı.

Alman Yeraltı Hastanesi Mevcuttur

Nazi işgali sırasında inşa edilen "German Underground Hospital", Avrupa’daki en büyük yer altı tıbbi tesislerinden biridir. Bugün müze olarak ziyaret edilebilir.

Victor Hugo Tiyatrosu Vardır

Adada Victor Hugo'nun adını taşıyan bir tiyatro (Guernsey’s Victor Hugo Theatre) yer alır. Bu, yazarın adaya bıraktığı kültürel mirasın bir yansımasıdır. Fransa`dan sürgün edilmesi ile Guarnsey Adasında kültürel etkinlik artmış hatta daha da tanınır olmuştur.

Balıkçılık Geleneksel Geçim Kaynağıdır

Modern turizmin dışında, Guernsey halkı yüzyıllardır balıkçılık ve denizcilikle geçinir. Yöresel deniz ürünleri çok çeşitlidir.

Bisiklet Cenneti Olarak Bilinir

Ada küçük ve trafiği az olduğundan, bisikletle gezmek için idealdir. Özel bisiklet yolları ve sahil rotaları bulunur. Sağlıkla yetişmek isteyenlere iyi bir yerleşim yeri olarak göze çarpar.

Ev Almak Kolay Değil

Guernsey'de iki tip mülk vardır: "Local Market" ve "Open Market." Yerel pazardaki evler sadece ada halkına satılır; dışarıdan gelenler için sınırlamalar vardır. Yerli nüfusu artırmak ve muhafaza etmek için yapılmış bir hamledir.

Posta Damgaları Yalnızca Guernsey’e Özeldir  

Guernsey kendi posta pullarını bastırır. Bu pullar sadece adadan gönderilen mektuplarda geçerlidir ve koleksiyoncular arasında popülerdir.

Tarımda Organik Yöntemler Yaygındır

Ada çiftçileri, çevreye duyarlı politikalar nedeniyle organik ve geleneksel tarımı sürdürmektedir. Kimyasal gübre kullanımı sınırlıdır.

“Ormering Day” Adlı Nadir Etkinlik Vardır

Yılda sadece birkaç gün, Ormer (deniz salyangozu) avlamak yasal hale gelir. Bu günler, adalılar için özel bir gelenektir.

Büyücülük ve Cadı Hikayeleri vardır. 

Guernsey tarihinde cadılık suçlamalarıyla idam edilen kişiler olmuştur. 1600’lü yıllarda "cadı taşı" denilen yerlerde yargılamalar yapıldığına dair efsaneler bulunur.

20 Haziran 2025 Cuma

Malta İle İlgili Az Bilinen Bilgiler

Malta İle İlgili Az Bilinen Bilgiler






Dünyanın En Eski Serbest Duran Yapıları Burada

 Malta’daki Ġgantija Tapınakları, Mısır’daki piramitlerden bile daha eski. MÖ 3600 yılına tarihleniyor ve hala ayakta!

Dilinde Arapça, İtalyanca ve İngilizce Karışımı Var

 Maltaca, Sami kökenlidir (Arapçaya benzer) ama Latin harfleriyle yazılır. Gündelik konuşmalarda bolca İtalyanca ve İngilizce kelime de kullanılır.

Başkent Valletta, Avrupa’nın En Küçük Başkentti

 Yalnızca 0,8 km²'lik alana sahip. Bu, neredeyse bir mahalle büyüklüğünde!

Hiç Nehir veya Gölü Yok

 Malta’da doğal tatlı su kaynakları yok. Su ihtiyacı genelde deniz suyunun arıtılmasıyla karşılanıyor.

Üç Resmî Adası Var ama Biri Issız

 Malta Cumhuriyeti aslında üç ana adadan oluşur: Malta, Gozo ve Comino. Comino adasında sadece birkaç kişi yaşar.

Korsanlara Karşı Kendi Şövalyeleri Vardı

 St. John Şövalyeleri, Osmanlı’ya ve Akdeniz korsanlarına karşı Malta’yı 1565’te savundu. Büyük Kuşatma efsanevi bir savunma olarak kabul edilir.

Trafik Soldan Akar

 İngiltere’den 1964’te bağımsızlığını kazansa da direksiyonlar sağda, trafik soldan akıyor.

Dünya Savaşlarında Müttefiklerin Stratejik Üssüydü

 II. Dünya Savaşı’nda Malta çok bombalandı. Cesaretinden dolayı George Haçı ile ödüllendirilen tek ülke halkıdır.

Birçok Film Burada Çekildi

 Gladyatör, Troy, Game of Thrones gibi yapımlar Malta’da çekildi. Özellikle Mdina ve Azure Window (çöktü) popüler çekim alanlarıydı.

Ağaç Sayısı Çok Az

 Malta, orman bakımından oldukça fakir bir ülke. Ağaç oranı %1'in altında, çünkü ada çoğunlukla kayalıktır.

Maltalılar Evlerine İsim Verir

 Malta’da evlerin çoğunun kapısında numara yerine isim yazar. Bu isimler genellikle dini ya da ailevi anlamlar taşır: “San Ġorġ”, “Madonna”, “Nannu’s Place” gibi.

Maltaca, Avrupa Birliği’nin Tek Sami Dili

 Maltaca, Arapçayla akraba olan tek Avrupa dili ve AB’nin tek Sami dilidir. Aynı zamanda Arapça kökenli olup Latin harfleriyle yazılan tek resmi dildir.

Haç Sembolüyle Özdeşleşmiştir

 Malta’nın simgesi olan “Malta Haçı”, sekiz ucuyle şövalyelerin erdemlerini temsil eder. Bu sembol, dünyaca tanınır.

Balıkçı Tekneleri Renkli ve Gözlüdür

 Geleneksel Luzzu tekneleri, canlı renklerle boyanır ve burun kısmında “Osiris’in Gözü” bulunur. Bu, kötülükten koruduğuna inanılır.

Ülkede Orman Yoktur

 Malta’da doğal bir orman ekosistemi hiç yoktur. Sonradan dikilen küçük ağaçlık alanlar dışında yeşil alan çok sınırlıdır.

Malta'da Hiç Kar Yağmaz

 Akdeniz iklimine sahip olan Malta’da kar yağışı yoktur. En soğuk kış aylarında bile sıcaklık nadiren 10°C'nin altına düşer.

İnançlı Bir Nüfusa Sahip

 Malta halkının %90’dan fazlası Katolik ve Pazar günleri kilise katılım oranı Avrupa ortalamasının çok üzerindedir.

Göçmen Kuşlar İçin Tehlikeli Bir Nokta

 Malta, göçmen kuşların geçiş yolu üzerindedir. Ancak bazı kaçak avcılar, bu kuşları hedef alarak doğa koruma örgütlerinin tepkisini çekmektedir.

Telefon Numaraları 8 Rakamlıdır ve 9 veya 7 ile Başlar

 Cep telefonları 9, sabit hatlar 2 ile başlar. Ülke kodu ise +356’dır.

Nüfus Yoğunluğu Avrupa’nın En Yükseklerindendir

 Malta, küçük yüzölçümüne rağmen çok yoğun nüfusludur. Km² başına 1500’den fazla insan düşer. Bu, Avrupa'nın en yoğunlarından biridir.

Malta’da Soyadlar İtalyanca Kökenlidir

 Maltalıların çoğu İtalyan veya Sicilya kökenlidir. Soyadlar arasında Borg, Farrugia, Camilleri, Vella gibi İtalyanca isimler yaygındır.

Sokaklar Çok Dardır

 Özellikle tarihi şehirlerde (Mdina, Birgu, Valletta) araçla geçilmesi zor daracık sokaklar bulunur. Bunlar Orta Çağ’dan kalma orijinal yapılardır.

Gozo Adası Daha Sakin ve Kırsaldır

 Malta Adası'na göre Gozo, daha yeşil, daha kırsal ve daha geleneksel yaşam tarzına sahiptir. Emekliler ve sanatçılar için popülerdir.

“Azure Window” Artık Yok

 Dünyaca ünlü doğal kaya kemeri Azure Window, 2017’de bir fırtınada çöktü. “Game of Thrones” dizisinin ilk bölümlerinde görülmüştü.

Valletta Şehri 3.000’in Üzerinde Askeri Yapı İçerir

 Malta'nın başkenti Valletta, sadece bir şehir değil, adeta bir açık hava kalesidir. Surları, tünelleri ve istihkâmları hâlâ sapasağlamdır.

Ülkede Çok Sayıda Fest Var (Festa)

 Her köy ve kasabanın yıl boyunca kendi azizini kutladığı “festa” adlı şenlikler yapılır. Bunlar havai fişekler, müzik ve geçit törenleriyle renklenir.

Maltalılar “İngiliz Kahvaltısı”na Düşkündür

 İngiliz etkisi sayesinde böbrek, fasulye, yumurta, sosisli kahvaltılar oldukça yaygındır. Bu, yerel mutfağın bir parçası hâline gelmiştir.

Tarihî Otobüsler Turistler İçin Korunuyor

 2000’lere kadar kullanılan renkli, nostaljik eski Malta otobüsleri, turistik amaçlarla hâlâ bazı rotalarda kullanılıyor.

Malta’da Neredeyse Herkes İngilizce Konuşur

 İngilizce, ikinci resmi dil olmasına rağmen halkın %90’ından fazlası akıcı bir şekilde İngilizce konuşur.

Mutfak, Arap-İtalyan Karışımıdır

 Malta mutfağı; Arap baharatları, İtalyan makarna ve pizza kültürü ile birleşmiştir. Tavşan eti (fenek) ulusal yemektir.

Malta’da Hiç Dağ Yoktur

 Ülke genel olarak düz ve kayalıktır. En yüksek noktası Ta’ Dmejrek, sadece 253 metre yüksekliğindedir.

Posta Kutuları İngiliz Döneminden Kaldır

 Sokaklarda hâlâ üzerinde “VR (Victoria Regina)” yazan kırmızı İngiliz posta kutuları bulunur; Kraliçe Victoria döneminden kalmadır.

Sicilya’ya Çok Yakındır

 Malta, İtalya’nın Sicilya Adası’na yalnızca 93 km mesafededir. Feribotla yaklaşık 1,5 saatte ulaşmak mümkündür.

Malta’da Tarihi Arabalar Festivali Vardır

 Her yıl düzenlenen “Valletta Concours d’Elegance” gibi etkinliklerde klasik otomobiller sergilenir, bu Malta’da oldukça ilgi çeker.

Ülkede Hiç Tren Yok

 Malta’da hiç demiryolu sistemi yoktur. Tüm ulaşım otobüs, araç ve feribotlarla sağlanır.

Mutfakta Tatlı ve Tuzlu İç İçe

 Bazı geleneksel yiyeceklerde (örneğin qagħaq tal-għasel, yani bal halkası tatlısı) tatlı ve baharatlı karışımlar dikkat çeker.

Malta'da 300'den Fazla Kilise Var

 Bu küçük ülkede yaklaşık 365 kilise bulunur. Bu, her gün için bir kilise anlamına gelir!

Mutfakta Tavşan Eti Ulusal Yemek Sayılır

 “Fenek” olarak bilinen tavşan yahnisi, Malta’nın en ünlü yerel yemeklerinden biridir.

İngilizlerden Önce Fransızlar İşgal Etmişti

 1798’de Napolyon, Malta’yı kısa süreliğine işgal etti. Ancak Fransız yönetimi sadece 2 yıl sürdü ve sonra İngilizler geldi.

Malta’da Film Stüdyosu ve Su Tankları Var

 Mediterranean Film Studios, devasa su tanklarıyla Hollywood filmleri için deniz sahneleri çekiminde kullanılır. “U-571”, “Captain Phillips” gibi filmler burada çekildi.

Kült Filmlerde “Başka Ülke” Olarak Gösterildi

 Malta, birçok filmde başka ülkeleri “canlandırdı”. Örneğin “Münich” filminde Lübnan'ı, “World War Z” filminde İsrail’i temsil etti.

Maltaca’da İtalyanca Telaffuzlu İngilizce Kelimeler Kullanılır

 “Fridge” (buzdolabı) yerine “friġġ”, “television” yerine “televiżjoni” gibi melez kelimeler yaygındır.

Binalar Neredeyse Hep Kumtaşından Yapılmıştır

 Malta’nın mimarisi sarımsı kireç taşı (globigerina limestone) kullanılarak inşa edilir, bu da adalara özgü sarı tonlu şehir manzarasını yaratır.

İlk Savaş Uçağı Direnişi Malta’da Gerçekleşti

 II. Dünya Savaşı’nda kullanılan ilk hava direnişi Malta semalarında yaşandı. Üç Spitfire uçağı “Faith, Hope, Charity” isimleriyle simgeleşti.

Yüzölçümünün %20’sinden Fazlası Kentsel Alan

 Avrupa’daki en yoğun şehirleşmiş ülkelerden biridir; küçük alana rağmen çok sayıda bina ve yapı barındırır.

Ülkenin Resmî İdeolojisi “Tarafsızlık”tır

 Anayasasına göre Malta, askeri ittifaklara girmemeyi ve “tarafsız kalmayı” benimsemiştir.

Malta’da Kaybolan Bir Dil: Punic (Fenikece)

 Malta’da eskiden Fenikeliler yaşamış ve Punic dili konuşulmuştu. Ancak zamanla bu dil tamamen yok oldu.

Tarihi "Sessiz Şehir" Mdina, Araçsızdır

 Mdina, surlarla çevrili eski başkenttir. Neredeyse hiç araba girmez; bu nedenle “Sessiz Şehir” (Silent City) olarak bilinir.

 “Templar” Efsaneleriyle Anılır

 Malta Şövalyeleri, Tapınakçılar (Templar) ile sıkça karıştırılır. Bu durum, birçok komplo teorisine ve efsaneye ilham verir.

UNESCO Dünya Mirası Alanı Sayısı Yoğundur

 Küçücük bir ülke olmasına rağmen üç farklı alanı UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alır:

 Valletta Şehri, Ġgantija Tapınakları  ve Hypogeum Yeraltı Mezarı

19 Haziran 2025 Perşembe

San Marino'ya Bakış

San Marino'ya Bakış






Dünyanın En Eski Cumhuriyeti

San Marino, MS 301 yılında kurulmuştur ve hâlâ varlığını sürdüren dünyanın en eski cumhuriyetidir. Roma İmparatorluğu zamanından beri bağımsız kalmayı başarmıştır.

Napolyon Bile Saygı Göstermiştir

Napolyon Bonapart, San Marino’yu işgal etmemiş ve hatta onun bağımsızlığını tanımıştır. San Marino’ya “özgürlüğün timsali” demiştir.

Hitler'in İşgal Etmediği Ülkelerden Biri

II. Dünya Savaşı’nda tarafsız kalan San Marino, Nazi Almanyası tarafından işgal edilmeyen nadir ülkelerden biridir. (Kısa süreli müttefik işgali hariç.)

İki Başkanlı Yönetim Sistemi

San Marino’da “Capitani Reggenti” adında iki başkan aynı anda görev yapar. Her altı ayda bir yeni iki kişi seçilir. Bu sistem antik Roma'dan esinlenmiştir.

Birleşmiş Milletler'den Önce Barış Gücü Kurmuşlardı

1600'lerde kendi iç işlerini koruyan bir tür "gönüllü halk ordusu" vardı. Günümüzde de sembolik bir milis gücü bulunur.

Yılda Sadece 2 Gün Vatandaşlık Başvurusu Alınır

San Marino’da vatandaşlık almak son derece zordur. Hatta başvuru süreci yılda sadece 2 gün açık olur!

Futbol Takımı Profesyonel Olmasa da Milli Takımı Var

San Marino Milli Takımı FIFA'ya kayıtlıdır ama neredeyse hiç maç kazanamamıştır. Yine de taraftarları gururla destek verir çünkü hepsi amatör oyunculardır.

İtalya İçinde Olmasına Rağmen Tam Bağımsızdır

Evet, haritada İtalya’nın içinde görünür ama kendi yasaları, yönetimi, ordusu, posta sistemi ve parası vardır (Euro kullanırlar ama kendi Euro tasarımları basılır).

San Marino'da Hiç Havaalanı Yok

Ülkede havaalanı ya da tren hattı yoktur. En yakın havaalanı İtalya’dadır. San Marino’ya sadece karayolu ile ulaşılır.

Vergi Cenneti ve Zengin Müzeleriyle Meşhur

San Marino, düşük vergileri nedeniyle birçok Avrupa şirketi için çekicidir. Ayrıca Silah Müzesi, Vampir Müzesi gibi ilginç müzeleri vardır.

San Marino'nun Kurucusu Bir Taş Ustasıydı!

San Marino’nun kurucusu, Dalmaçya kıyılarından (günümüz Hırvatistan) gelen Aziz Marinus adlı bir taş ustasıydı. Hristiyan zulmünden kaçıp Titano Dağı’na sığınarak burada küçük bir topluluk kurdu. Bu topluluk zamanla büyüyerek bugünkü San Marino Cumhuriyeti’ne dönüştü.

Yani ülkenin adı da kurucusu olan Marinus’tan gelir: "San Marino" = Aziz Marinus.

Kendi Posta Pullarını Basar

San Marino’nın kendi posta sistemi vardır ve koleksiyoncular arasında çok değerli olan özel pullar basar. Bu pullar, ülkenin önemli gelir kaynaklarındandır.

UNESCO Dünya Mirası

San Marino’nun tarihi merkezi ve Titano Dağı, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndedir. Bu, onu kültürel olarak korunan nadir küçük devletlerden biri yapar.

Vatandaşlık Soyla Geçer

San Marino'da vatandaşlık doğumla değil, soy yoluyla geçer. Yani San Marino’da doğmak yetmez; ebeveynlerin San Marinolu olması gerekir.

Birleşmiş Milletler’e 1992’de Katıldı

Çok eski bir cumhuriyet olmasına rağmen San Marino, BM’ye oldukça geç, 1992 yılında katılmıştır.

Kadınlara Seçme Hakkı 1959’da, Seçilme Hakkı 1973’te Verildi

San Marino, kadınlara siyasi hakları çok geç tanıyan Avrupa ülkelerinden biridir.

Silahlı Kuvvetleri Sembolik Ama Gerçek

San Marino’nun sembolik bir milis gücü, gardiyanları ve topçuları vardır. Resmi törenlerde geleneksel kıyafetleriyle görev yaparlar.

Yıllık Şövalye Festivali Yapılır

Her yıl yaz aylarında San Marino’da ortaçağ şövalye turnuvaları ve kostümlü yürüyüşler yapılır. Bu, ülkeye turist çeker ve kültürel mirası yaşatır.

İtalya ile Gümrük Birliği Var, Ama Gümrük Yok

San Marino’nun İtalya ile özel bir gümrük birliği anlaşması vardır ama sınır kapısı, pasaport kontrolü ya da bariyer yoktur.

Kendi Euro Tasarımı Kullanır

San Marino Avrupa Birliği üyesi olmamasına rağmen Euro kullanır ve kendi ülkesine özel madeni paraları vardır. Bu paralar koleksiyoncular için değerlidir.

Alkol ve Benzin Daha Ucuzdur

Vergi oranları daha düşük olduğu için, San Marino’da alkol ve yakıt ürünleri İtalya’ya kıyasla daha ucuzdur. Bu nedenle İtalyanlar sık sık alışverişe gelir.

Hiçbir Zaman Krallık Olmadı

Avrupa'nın aksine San Marino’da hiçbir zaman kral ya da monarşi sistemi olmadı. Kurulduğu günden beri cumhuriyetle yönetiliyor.

San Marinolu Vatandaş Sayısı, Ülke Dışında Daha Fazla

San Marino’nun yurtdışında yaşayan vatandaşı, ülke içinde yaşayanlardan fazladır. En çok göç edilen ülkeler: Arjantin, ABD ve Fransa.

Üç Kule Semboliktir Ama Gerçektir

Bayrağında da yer alan Guaita, Cesta ve Montale isimli üç tarihi kule, ülkenin bağımsızlığının simgeleridir ve dağın zirvesinde sırayla yer alır.

Kendi Televizyon Kanalı ve Radyosu Vardır

San Marino’nun resmi yayın organı olan San Marino RTV, hem radyo hem TV yayınları yapar. Hatta Eurovision’a bile katıldılar.

San Marino'da Üniversite Var

Ülke küçük olmasına rağmen San Marino Üniversitesi (Università degli Studi della Repubblica di San Marino) adında akademik bir kurum mevcuttur.

Resmi Dili İtalyanca Ama San Marinoca Lehçesi Vardır

Günlük konuşma dili İtalyanca olsa da halk arasında "San Marinoca" denilen yerel bir lehçe de konuşulur, özellikle yaşlı kuşaklarda.

Eurovision’da 0 Puan Alıp Pes Etmeyen Ülke

San Marino, Eurovision’da birkaç kez sıfır puan aldı ama buna rağmen her yıl yarışmaya devam ederek Avrupa’nın sempatisini kazandı.

Savaş İlan Ettikleri Ülke: ABD!

San Marino, 1861’de Amerikan İç Savaşı sırasında Amerika Birleşik Devletleri’ne dostluk mektubu yollayarak “gerekirse destek veririz” dedi – ABD cevap olarak teşekkür etti ama elbette savaş olmadı.

Polis Arabaları Genelde Porsche

San Marino'da polis araçları genellikle lüks araçlardan oluşur – bazı devriye araçları Porsche markadır.

San Marino’da Dilenci ve Evsiz Yok

Ülkenin sosyal politikaları sayesinde dilenci ya da evsiz insan neredeyse hiç yoktur. Nüfusun küçük olması ve sosyal yardım sistemleri bu dengeyi sağlar.

San Marino’da Suç Oranı Yok Denecek Kadar Azdır

Küçük nüfus ve güçlü topluluk bağları sayesinde San Marino, dünyanın en düşük suç oranlarına sahip ülkelerindendir.

Ülkenin Kendine Ait Bir "Tarihi Takvimi" Vardı

1900'lerin başına kadar San Marino kendi tarih sistemini kullanıyordu. Örneğin 1900 yılı, San Marino takvimine göre Kuruluşun 1600. yılı olarak anılırdı.

Kadınlar 1982’ye Kadar Bazı Kamu Görevlerinden Men Edilmişti

Kadınların bazı siyasi ve kamusal görevlerde yer alması 1982’ye kadar kısıtlanmıştı – Avrupa’nın en geç ilerleyenlerinden biri bu konuda.

San Marino, Vatikan’dan Sonra En Az Nüfuslu Avrupa Ülkesi

Yaklaşık 33.000 kişilik nüfusuyla, San Marino Avrupa'nın en küçük ikinci nüfusuna sahip ülkesidir. (Vatikan 1. sırada.)

Yabancıların Mülk Sahipliği Sınırlıdır

San Marino’da yabancılar mülk satın alabilir ama oturma izni olmadan sürekli kullanamazlar. Bu da nüfusun kontrol altında tutulmasına yardımcı olur.

Ulusal Yemekleri Tavşan Etidir

San Marino mutfağında özellikle fırında tavşan eti (coniglio) öne çıkar. Bu, kırsal yaşamın etkilerinden kaynaklanır.

Ülkede Trafik Lambası Yoktu (Uzun Yıllar)

San Marino’da, çok az yol kavşağı olduğundan dolayı uzun yıllar hiç trafik ışığı bulunmuyordu. Hâlâ çok azdır.

Ülke Bayrağında Silah Yok, Zeytin Dalı Var

Bayrağında kılıç, kalkan ya da savaş simgesi yerine özgürlük, barış ve zeytin dalı figürleri bulunur – barışçıl bir devlet anlayışı.

Üç Kuleden Biri (Montale) Ziyarete Kapalıdır

Üç tarihi kuleden Montale, sadece dışarıdan görülebilir. Çünkü içine giriş yasaktır – korunmuş orijinal yapısıyla kalmıştır.

Titano Dağı’ndan Adriyatik Denizi Görülür

Açık havalarda San Marino’nun Titano Dağı’ndan Adriyatik Denizi ve Rimini sahilleri net biçimde görülebilir. Manzara oldukça etkileyicidir.

Hiç Koloni Kurmamıştır

Diğer Avrupa ülkelerinin aksine San Marino, tarihte hiç sömürge ya da denizaşırı toprak talebinde bulunmamıştır. Tamamen kendi sınırları içinde kalmıştır.

San Marino’da Askerlik Zorunlu Değildir, Gönüllüdür

Ülkede resmi bir zorunlu askerlik yoktur, ama isteyen vatandaşlar gönüllü olarak geleneksel askerî tören birliklerine katılabilir.

San Marino’nun Dışişleri Bakanlığı Yoktu (Uzun Süre)

Ülke, uluslararası ilişkilerini İtalya üzerinden yürütüyordu. 20. yüzyıla kadar bağımsız bir dışişleri teşkilatı bile kurmamıştı.

San Marino’da Neredeyse Herkes Birbirini Tanır

Nüfusun küçüklüğü ve toplumsal yapı gereği, ülkede insanlar arasında sıkı bir sosyal ağ vardır. Devlet memurlarından dükkân sahiplerine herkes birbiriyle tanışıktır.

Yerel Spor: Arbalet Atışı (Crossbow)

San Marino’nun geleneksel sporu, orta çağdan kalan arbalet (yaylı tüfek) yarışmalarıdır. Hâlâ festival zamanlarında yapılır.

San Marino’da McDonald's Yok!

Küresel markalar ülkeye çok az girmiştir. San Marino’da McDonald's, Starbucks gibi zincir markalar yoktur. Küçük yerel işletmeler tercih edilir.

Yüzölçümü İstanbul’un Kadıköy İlçesinden Küçüktür

San Marino’nun yüzölçümü yaklaşık 61 km²’dir. Bu da İstanbul’daki Kadıköy ilçesinden bile küçüktür!

Resmi Tatillerin Sayısı 20’den Fazladır

San Marino’da resmi tatiller ve dini günlerle birlikte yılda 20’den fazla tatil günü vardır. Bu, Avrupa ortalamasının oldukça üzerindedir.

Bir Ara “Sanal Vatandaşlık” Gündeme Gelmişti

2010’lu yıllarda San Marino, dijital dünyada bir ilke imza atarak “e-vatandaşlık” projesi planladı ama sonra uygulanmadan rafa kaldırıldı.

Kendi Şarapları ve Likorları Vardır

Küçük olmasına rağmen San Marino’da bölgesel şarap üretimi vardır. “Moscato di San Marino” gibi özgün likör ve şaraplar ülkenin gururudur.


18 Haziran 2025 Çarşamba

Fransız Polinezyası'na Bakış

Fransız Polinezyası'na Bakış 


Fransız Polinezyası, Pasifik Okyanusu'nun güneyinde yer alan ve Fransa'ya bağlı denizaşırı bir topluluktur. 118 adadan oluşur ve bunların sadece 67'sinde yerleşim vardır. İşte Fransız Polinezyası’nın genel özellikleri:



Genel Bilgiler

Bağlı Olduğu Ülke: Fransa (özerk denizaşırı topluluk)
Başkent: Papeete (Tahiti Adası’nda)
Resmî Dili: Fransızca
Yerel Diller: Tahitice ve diğer Polinezya dilleri
Nüfus: Yaklaşık 280.000 (2024 tahmini)
Yüzölçümü: 4.167 km²
Zaman Dilimi: UTC -10



Coğrafi Özellikler

Fransız Polinezyası, beş büyük takımadadan oluşur:

Society Adaları (Tahiti, Bora Bora, Moorea gibi), Tuamotu Takımadaları (büyük mercan atolleri içerir), Marquesas Adaları (volkanik ve dağlıktır), Gambier Adaları, Austral Adaları. En büyük ve en önemli ada Tahiti’dir.



Doğal ve Kültürel Özellikler

İklim: Tropikal – sıcak ve nemli

Bitki örtüsü: Palmiye ağaçları, tropik çiçekler, orkideler

Ekonomi: Turizm (özellikle balayı ve lüks tatiller için), Vanilya üretimi, İnci yetiştiriciliği (özellikle siyah inci) ve Fransa’dan gelen mali destek çok önemlidir.

Din: Büyük çoğunluk Hristiyandır (özellikle Protestan ve Katolik)

Tarihsel Kısa Bilgi

İlk Yerleşim: M.Ö. 500 civarında Polinezyalılar.

Avrupalı Teması: 1767’de İngiliz kâşifler, ardından Fransızlar.

Fransız Egemenliği: 1880’de Fransa tarafından ilhak edildi.

Özerklik: 1984’te iç yönetimde geniş özerklik kazandı

Nükleer Testler: 1960’lardan 1996’ya kadar Fransızlar tarafından Mururoa ve Fangataufa atollerinde nükleer testler yapıldı (büyük tartışmalara neden oldu).



Siyasi Yapı

Statü: Fransa’ya bağlı "Denizaşırı Ülke ve Topluluk" (Pays d'outre-mer).

Yönetim: Kendi başkanı ve yerel meclisi vardır. Dış ilişkiler ve savunma Fransa tarafından yürütülür.

Kültürel Özellikler

Geleneksel danslar (örneğin: ‘Ori Tahiti). Ahşap oyma, deniz kabuklarından takılar. Renkli pareo kumaşlar. Yerli müzikler, ukulele ve davul ağırlıklı.

Şimdi de ada gruplarınca teker teker inceleyelim:




Society Adaları (Îles de la Société)

Fransız Polinezyası'nın en kalabalık ve turistik bölgesidir. İki gruba ayrılır:




Windward Adaları (Îles du Vent)

Tahiti: En büyük ada, başkent Papeete burada. Volkanik kökenli, dağlık ve yeşildir. Nüfusun %70’i burada yaşar. Eğitim, ulaşım ve yönetim merkezidir.

Moorea: Tahiti'nin hemen kuzeybatısında. Doğal koylar ve dağlık alanlar. Balayı çiftleri için popüler.




Leeward Adaları (Îles Sous-le-Vent)

Bora Bora: Lüks turizm merkezi, dünya çapında ün kazanmıştır. Mercan resifleri ve lagünleriyle çevrili. Siyah inci çiftlikleriyle tanınır. 

Huahine, Raiatea, Taha'a: Daha sakin, otantik Polinezya deneyimi sunar. Raiatea, eski dini merkezi olan Taputapuatea Tapınağı'na ev sahipliği yapar.


Tuamotu Takımadaları

77’den fazla mercan adası (atol) içerir.

En geniş atol: Rangiroa, Dalış turizmi için idealdir (köpekbalıkları ve mercanlar). 

Fakarava: UNESCO biyosfer rezervi. Ender mercan türlerine ev sahipliği yapar. Topraklar çok alçak ve düz, tarım zayıf ama inci yetiştiriciliği yaygındır.



Marquesas Adaları (Îles Marquises)

Volkanik ve dağlık, en izole adalardır.

Hiva Oa: Ünlü ressam Paul Gauguin’in mezarı burada.

Nuku Hiva: Bölgenin idari merkezi. Tarım daha yaygındır (muz, ekmek ağacı, taro). Mercan resifi çok azdır; kıyılar daha dik.




Gambier Adaları

En önemli ada: Mangareva, Hristiyanlık bu adalardan yayılmıştır (misyoner merkezi). Küçük ama tarihi açıdan önemlidir. El işçiliği ve inci üretimi öne çıkar.




Austral Adaları (Îles Australes)

Güneyde yer alır, iklim daha serindir. Tarım faaliyetleri yoğundur (taro, patates). Tubuai ve Rurutu en bilinen adalardır. Göçmen kuşlar için önemli doğal alanlardır.

Medler: Antik Dünyanın Güçlü İmparatorluğu ve Tarihe Etkileri

Medler Medler, Antik Çağ'ın en dikkat çekici halklarından biri olup, özellikle İran coğrafyasının tarihinde derin izler bırakmıştır. M....