diktatörler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
diktatörler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Ağustos 2025 Cumartesi

Jozip Broz Tito Kimdir

 Jozip Broz Tito Kimdir

Tito`nun bazı resimleri aşağıda verilmiştir.








 Jozip Broz yaygın olarak kullanılan adı ile Tito olarak bilinir. 1943`den 1980`deki ölümüne kadar ulusal liderliği çeşitli pozisyonlarında görev yapan bir Yugoslav komünist devrimci ve politikacı idi. 20. yüzyılın en dikkat çekici siyasi figürlerinden biridir. Yalnızca Yugoslavya`nın lideri değil aynı zamanda soğuk savaş sırasında doğu ve batı arasında farklı bir yol izlemiştir. Tito sıradan bir köylü çocuğundan boyut atlayıp Yugoslavya`nın uzun süreli başkanı ve bağlantısızlar hareketinin kurucusudur. Baktığımızda bu da Tito'nun ilginç hikayesinin bir örneğidir.

 Tito, 7 Mayıs 1892’de Habsburg İmparatorluğu’na bağlı olan bugünkü Hırvatistan’ın Kumrovec köyünde dünyaya geldi. Babası Hırvat, annesi ise Sloven kökenliydi. Fakir bir ailede büyüdüğü için erken yaşta çalışmaya başladı. Gençlik yıllarında çeşitli işlerde çalıştıktan sonra Birinci Dünya Savaşı’nda Avusturya-Macaristan ordusunda görev yaptı.

 1914’te Rusya cephesinde savaşa gönderilen Tito, kısa süre sonra yaralanarak Ruslara esir düştü. Rusya’daki sosyalist fikirlerle tanıştı ve Bolşevik Devrimi’nden etkilendi. 1920’de Yugoslavya’ya döndüğünde artık bir komünistti ve bu ideoloji, onun hayatındaki temel yol gösterici unsur oldu. 

 1920’lerin sonunda Tito, Yugoslavya Komünist Partisi’ne katıldı. Sendikal faaliyetler ve örgütlenme çalışmaları nedeniyle sık sık tutuklandı. 1930’larda Moskova’ya giderek Komintern’de görev yaptı ve  Sovyetler Birliği’nin desteğini kazandı. 

 İkinci Dünya Savaşı sırasında Tito’nun siyasi kariyerinde dönüm noktası yaşandı. 1941’de Nazi Almanyası Yugoslavya’yı işgal ettiğinde Tito, Yugoslavya Partizanları adı verilen direniş hareketinin lideri oldu. Bu hareket, Avrupa’daki en güçlü anti-faşist direniş örgütlerinden biri haline geldi. Tito’nun partizanları, Nazi işgaline de işbirlikçi Ustaşa ve Çetnik güçlerine karşı savaşarak halk desteğini kazandı.

 Savaşın ardından Tito, ülkenin kontrolünü büyük ölçüde elinde bulunduruyordu. 1945’te Yugoslavya resmen sosyalist bir federasyon haline geldi ve Tito da başbakan olarak göreve başladı. 1953’te cumhurbaşkanlığına seçildi. 

 Tito’nun kurduğu Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti, altı cumhuriyet (Sırbistan, Hırvatistan, Slovenya, Bosna-Hersek, Karadağ, Makedonya) ve iki özerk bölgeden oluşan bir federasyondu. Tito, bu çok uluslu yapıyı dengede tutmak için “kardeşlik ve birlik” politikası izledi. Bu politika, etnik gerilimlerin bir süreliğine bastırılmasını sağladı. 

 Tito’nun en dikkat çekici siyasi hamlesi, 1948’de Sovyetler Birliği lideri Stalin ile yollarını ayırması oldu. Stalin, Doğu Avrupa'daki bütün ülkeleri Moskova'ya bağlamak istiyordu. Ancak Tito, Yugoslavya’nın bağımsız bir yol izlemesi gerektiğini savundu. Tito-Stalin ayrılığı, Soğuk Savaş’ın erken döneminde önemli bir kırılma noktası oldu. 

 Sovyet baskısına rağmen Tito, Batı’dan ekonomik yardım alarak ülkesini ayakta tuttu. Bu bağımsız tavır, Yugoslavya’yı Doğu Bloku’ndaki diğer sosyalist ülkelerden ayırdı.

 1950’lerden itibaren Tito, Bağlantısızlar Hareketi’nin kurucularından biri olarak dünya sahnesine çıktı. Hindistan Başbakanı Nehru, Mısır Cumhurbaşkanı Nasır ve Endonezya lideri Sukarno ile birlikte hareket ederek, ne Batı Bloku’na ne de Doğu Bloku’na dahil olmayan ülkelerin bir araya gelmesini sağladı.

 Bağlantısızlar Hareketi, özellikle Asya, Afrika ve Latin Amerika’daki yeni bağımsız devletler için üçüncü bir yol sundu. Tito, bu hareketin önde gelen yüzlerinden biri olarak uluslararası saygınlık kazandı.

 Tito, ülke içinde karizmatik ve otoriter bir liderdi. Muhalefete fazla izin vermedi ve tek parti sistemi uzun yıllar sürdü. Yugoslavya ekonomisinde Sovyet tarzı merkeziyetçilikten farklı olarak “öz yönetim sosyalizmi” adı verilen bir model uygulandı. İşçilerin işletmeler üzerinde söz sahibi olduğu bu sistem, bir süreliğine ekonomik büyüme sağladı.

 Tito’nun en büyük başarısı, çok farklı etnik kökenlere sahip Yugoslav halklarını bir arada tutabilmesiydi. Onun ölümü sonrası bir daha aynı istikrar sağlanamadı ve Yugoslavya dağılma evresine doğru girmiş oldu. 

 Tito, 1970’lerde sağlığı bozulmaya başlamasına rağmen görevini sürdürdü. 4 Mayıs 1980’de Ljubljana’da hayatını kaybettiğinde, hem Doğu hem Batı dünyasından birçok lider cenazesine katıldı. Bu, dönemin en geniş katılımlı devlet törenlerinden biri oldu.

 Tito’nun ölümü, Yugoslavya için yeni bir dönemin başlangıcıydı. Onun otoritesi olmadan federasyon içindeki milliyetçi gerilimler hızla yükseldi. 1990’larda Yugoslavya’nın parçalanması ve savaşlar, Tito döneminde ertelenen sorunların patlak vermesi olarak yorumlandı.

  Josip Broz Tito, 20. yüzyılın en ilginç liderlerinden biri olarak tarihe geçti. Bir yandan bağımsızlıkçı çizgisiyle Sovyetler’e kafa tutan, diğer yandan Batı’ya da tamamen teslim olmayan bir liderdi. “Titoizm” olarak bilinen politik çizgi, Soğuk Savaş dünyasında üçüncü bir yol arayışının sembolü oldu.

  Tito’nun mirası bugün hâlâ tartışmalıdır: Kimileri onu halkları bir arada tutan karizmatik bir lider olarak överken, kimileri otoriter yöntemlerini eleştirir. Ancak tartışmasız gerçek şu ki, Tito’nun adı, hem Yugoslavya’nın hem de 20. yüzyıl dünya tarihinin vazgeçilmez figürlerinden biri olarak kalmaya devam ediyor.

Medler: Antik Dünyanın Güçlü İmparatorluğu ve Tarihe Etkileri

Medler Medler, Antik Çağ'ın en dikkat çekici halklarından biri olup, özellikle İran coğrafyasının tarihinde derin izler bırakmıştır. M....