8 Temmuz 2025 Salı

Sark Adası'na Bakış

Sark Adası'na



Bakış

 

 Sark, Kanal Adaları (Channel Islands) arasında en küçüklerinden biridir ve Guernsey Bailiwick’ine bağlıdır. Manş Denizi’nde, Fransa kıyılarına oldukça yakın konumda bulunur. Yüzölçümü yaklaşık 5.5 km²’dir ve motorlu araçların yasak olduğu nadir yerlerden biridir. İşte Sark Adası’nın genel kültürü ve tarihiyle ilgili hem temel hem az bilinen bazı bilgiler:

 Ulaşım: Adada otomobil yasaktır. Ulaşım bisiklet, at arabası ve traktörle sağlanır. Bu özelliğiyle Avrupa’nın motorlu taşıt yasağı olan nadir bölgelerindendir.

 Nüfus: Nüfusu yaklaşık 500 kişidir. Turizm en önemli gelir kaynağıdır.

 Dil: Resmi dil İngilizce olsa da, Sarklı bazı yaşlılar Sercquiais (Normanca kökenli yerel bir lehçe) konuşur.

 Elektrik: Adada elektrik 1930’lara kadar yoktu; 1980’lere kadar da çoğunluk jeneratörle sağlıyordu.

 İnternet ve Telefon: Uzun süre mobil şebeke çekmiyordu. Bugün hâlâ bağlantı bazı bölgelerde zayıf olabilir.

 Yönetim: Sark, 2008 yılına kadar feodal sistemle yönetilen son Avrupa topraklarından biriydi.

 Norman Köken: Sark, 11. yüzyılda William the Conqueror döneminde Normandiya Dükalığı'na bağlandı. İngiltere’nin Normandiya Dükalığı mirası sebebiyle hâlâ özel statüsü vardır. 

 Feodal Sistem: 1565 yılında, Elizabeth I, Helier de Carteret’e adayı kolonileştirme hakkı verdi. Bu tarihten sonra "Seigneur" (ya da kadınsa "Dame") unvanı altında 40 aileye toprak dağıtıldı ve feodal yapı başladı.

 II. Dünya Savaşı: 1940-1945 arasında Alman işgali altında kaldı. Adada Alman askerlerinin kurduğu küçük garnizonlar hâlâ tarihî izler taşır.

 Demokratikleşme: 2008’e kadar 40 toprak sahibi, Sark’ın yasama meclisini oluşturuyordu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin baskısı sonucu halk oyuna dayalı demokratik seçim sistemine geçildi.

 Milyarder Müdahalesi: 1990’lardan sonra İngiliz milyarder Barclay kardeşler, Sark’ta birçok mülk satın alarak ada siyasetine etki etmeye çalıştı. Bu durum, ada halkı ile büyük sermaye arasında gerilimlere neden oldu.

 Gökyüzü Gözlem Cenneti: Işık kirliliği çok az olduğu için 2011’de Dünya’nın ilk “Dark Sky Island”ı ilan edildi. Astronomi meraklıları için cazip bir yerdir.

 Hapishane: Sark’ta hâlâ resmi olarak kullanılan iki hücreli minik bir taş hapishane vardır. Suç oranı çok düşük olduğu için genelde boş durur.

 Posta Sistemi: Sark’ın kendine ait pul sistemi vardır. Ancak Birleşik Krallık dışı tanınmaz; daha çok koleksiyonluk olarak kullanılır.

 Elektrik Anlaşmazlığı: 2000'lerde elektrik şirketiyle ada yönetimi arasında çıkan tartışmalar sonucu elektrik kesintileri yaşanmış ve halk kendi jeneratörleriyle yaşamaya geri dönmüştür.

 Okul: Adada sadece bir küçük okul vardır. Lise sonrası eğitim için çocuklar Guernsey ya da İngiltere’ye gider.


7 Temmuz 2025 Pazartesi

Herm'e Bakış

Herm'e Bakış

 




 Herm Adası, Manş Denizi’nde, İngiltere ile Fransa arasında yer alan ve Guernsey Bailiwick’ine (birleşik bir yönetsel yapı) bağlı küçük bir adadır. Az bilinen tarihi ve kültürel detaylarıyla ilginç bir geçmişe sahiptir:

 Konumuna bakarsak Kanal Adaları’ndan biridir; Guernsey’in doğusunda yer alır.

 Yüzölçümü bakımından Herm, Yaklaşık 2 kilometre karelik bir büyüklüğe sahiptir. 

 Nüfus bakımından ise kalıcı nüfus yaklaşık 60-70 kişi civarındadır.

 Hususi araç yasağı vardır. Adaya motorlu araçla giriş yasaktır; ulaşım genellikle yürüyerek veya bisikletle sağlanır. 

 Romalılar döneminde ticaret yolları üzerindeydi, arkeolojik kalıntılar bulunmuştur. Neolitik Çağ izleri mevcuttur; özellikle menhir taşları ve mezar höyükleri bulunmuştur. 6. yüzyılda Hristiyan keşişler adada manastır kurdu. Herm, ismini muhtemelen bu dönemde keşiş yaşamı anlamındaki “hermit” (inzivaya çekilen) kelimesinden aldı.

 10. yüzyıldan itibaren Normanlar’ın kontrolüne geçti. 1204’te İngiltere Kralı John’un Normandiya’yı kaybetmesinden sonra, Herm ve diğer Kanal Adaları İngiltere’ye bağlı kaldı ama Fransa’ya coğrafi olarak çok yakındı.

 1800’lerde ada, özel mülk haline geldi ve İngiliz soyluları tarafından kiralanmaya başlandı. Özellikle Victoria Dönemi'nde zenginler için tatil yeri olarak kullanıldı.

 Herm Kalesi yok ama tarihi bir manastır alanı var. Bu alan zamanla tarım arazisine dönüştürülmüş. II. Dünya Savaşı sırasında Alman işgali yaşamadı, ama çevresindeki Guernsey ve Sark Adaları işgal edildi. Herm Adası 1949’dan beri kiralık özel mülktür. Şu anki işletmecisi, ada halkı adına adayı idare eden bir şirkettir. Turistik ancak sınırlı erişimli bir ada: Günde sadece birkaç yüz turist alınabilir. Herm’in tek pub’ı olan “The Mermaid Tavern”, tarihi bir taş binada yer alır. Herm'in bayrağı yoktur, Guernsey bayrağı ve Birleşik Krallık bayrağı kullanılır. Sadece bir otel ve birkaç kır evi var. Kampçılık da oldukça popüler. Posta sistemi Guernsey'e bağlıdır; Herm’e özel pullar bastırılmıştır, koleksiyoncular arasında rağbet görür. Ada çevresi foklar ve yunuslarla çevrili olabilir; doğa yürüyüşleri çok popülerdir. Herm’de okul, banka ya da hastane yoktur; tüm hizmetler Guernsey üzerinden sağlanır. 

Kültürel Miras:

Adada düzenli olarak doğa temalı festivaller ve rehberli yürüyüş turları yapılır. Yaz sezonunda sanatçılar adaya davet edilir ve açık hava galerileri açılır. Yerel halkın çoğu adanın işletmesinde çalışır, turizm ana geçim kaynağıdır.


6 Temmuz 2025 Pazar

Alderney`e Bakış

Alderney`e Bakış





 Alderney, Manş Adaları’ndan biri olarak hem tarihi hem de kültürel açıdan az bilinen birçok ilginç özelliğe sahiptir. Bilmediğiniz açıdan anlatacağımız Alderney Adasını`nın bilinmezlerine bir yolculuğa çıkalım.

1] Birleşik Krallık’a değil, Kraliyet’e bağlıdır: Alderney, Birleşik Krallık’ın parçası değildir. Doğrudan İngiltere Kraliçesi’nin (şimdi Kral Charles) temsil edildiği bir "Kraliyet bağımlılığı"dır.

2] Kendi meclisi vardır: Alderney’in kendine ait bir yasama meclisi (States of Alderney) vardır ve iç işlerinde büyük ölçüde özerktir.

3] Kendi posta sistemi ve pulları vardır: Alderney, kendi adına pul basar ve bu pullar koleksiyoncular arasında oldukça değerlidir.

4] Sadece 2 köy vardır: Saint Anne ve Newtown. Bu da adadaki yaşamı oldukça samimi ve küçük ölçekli hale getirir.

5] Elektrik Guernsey'den gelir: Alderney’in elektrik ihtiyacı, kablolar aracılığıyla komşu ada Guernsey’den sağlanır.

6] Alderney demiryolu hâlâ faal: İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth'in bizzat yolculuk yaptığı Alderney Railway, Manş Adaları’ndaki tek kamu demiryoludur (1854’te kuruldu)

7] Radyoaktif atık protestolarıyla gündeme gelmiştir: Fransa’nın La Hague Nükleer Tesisi'nin atıklarının denize boşaltılmasına en yakın noktalardan biri olması nedeniyle çevre eylemleri zaman zaman burada yoğunlaşmıştır.

8] Yürüyerek tüm ada dolaşılabilir: Alderney sadece 3 mil uzunluğunda ve 1,5 mil genişliğindedir. Birkaç saatlik yürüyüşle çevresi tamamlanabilir.

9] Alman işgalinde tüm halk tahliye edildi: 1940’ta Nazi Almanyası Alderney’i işgal ettiğinde tüm sivil halk tahliye edildi. Geri döndüklerinde adada bambaşka bir dünya ile karşılaştılar.

10] Naziler zorunlu çalışma kampları kurdu: Alderney, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'nın Manş Adaları’nda kurduğu tek toplama kampı bölgesiydi. “Lager Norderney” ve “Lager Sylt” isimli kamplarda Sovyet, Polonyalı ve Yahudi esirler çalıştırıldı.

11] Lager Sylt kampı SS yönetimindeydi: Bu kamp, doğrudan SS tarafından yönetilen nadir Nazi kamplarından biriydi ve bu durum onu Avrupa’daki eşsiz örneklerden biri yapar.

12] Alderney savaş sonrası İngiliz hükümetine hesap sordurdu: Adada işlenen savaş suçları uzun süre göz ardı edildi, fakat 1990’lardan sonra çeşitli araştırmalar yapıldı ve kamp belgeleri gün yüzüne çıkarıldı.

13] Adada Nazi kalıntıları hâlâ duruyor: Alderney kıyılarında, savaş sırasında Almanlar tarafından inşa edilen siperler, tüneller ve silah mevzileri günümüzde hâlâ gezilebilmektedir.,

14]Adada ‘hayalet ev’ sorunu var: Savaş sonrası birçok yerli geri dönmediği için bugün hâlâ boş ve terk edilmiş evler vardır.

15] Ortaçağ’da korsan cenneti idi: Alderney, 13. ve 14. yüzyıllarda sık sık korsanlar tarafından üs olarak kullanılmıştır. İngiliz ve Fransız korsanları arasında el değiştirdi.

16] Tarihi bir İngiliz topçu adasıydı: 19. yüzyılda Fransızlara karşı savunma amaçlı pek çok kale ve top mevzisi inşa edilmiştir. Bunların çoğu bugün hâlâ ayaktadır (örneğin Fort Clonque).

17] Alderneyli olmanın özel vatandaşlık hakkı yoktur: Bir Alderney sakini, teknik olarak "Britanya Taşrası Vatandaşı" sayılmaz; bu nedenle bazı yasal farklar olabilir.

18] Alderneyli olmanın özel vatandaşlık hakkı yoktur: Bir Alderney sakini, teknik olarak "Britanya Taşrası Vatandaşı" sayılmaz; bu nedenle bazı yasal farklar olabilir.

19] Alderney'de yılan yoktur: Ekosistemi nedeniyle yılanlar adada doğal olarak bulunmaz.

20] Adada zaman zaman altın ve eski mızrak ucu gibi tarihî eserler bulunur: Arkeolojik açıdan zengin bir altyapısı vardır; Kelt ve Roma dönemine ait kalıntılar tespit edilmiştir.

5 Temmuz 2025 Cumartesi

Man Adası`na Bakış

Man Adası`na Bakış





1] Ne Birleşik Krallık Ne de AB Üyesi: Man Adası, Birleşik Krallık’a bağlı değil; doğrudan Kraliçe/Kral’a bağlı özel bir mülk (Crown Dependency) statüsündedir. Avrupa Birliği’ne de üye olmamıştır.

2] Kendi Parlamentosu Var: Tynwald, dünyanın hâlâ çalışan en eski parlamentosudur. 979 yılından beri aktif.

3] Resmi Para Birimi Farklıdır: Sterlin kullanılsa da kendi bastığı Manx Pound vardır. İngiltere'de geçmez.

4] Kendi Vatandaşlığı Yok: Man Adalılar Britanya vatandaşı sayılır ama bazı AB haklarından mahrumdular (Brexit öncesinde de sınırlıydı).

5] Vergi Cenneti: Şirketler için çok düşük vergi oranlarına sahiptir. Gelir vergisi maksimum %20’dir. Katma Değer Vergisi (KDV) yoktur.

6] Manx Kedileri: Kuyruksuz ya da kısa kuyruklu Manx kedileri, adaya özgüdür. Genetik bir mutasyon sonucu ortaya çıkmıştır.

7] Motor Yarışlarıyla Ünlü: Isle of Man TT (Tourist Trophy), dünyanın en tehlikeli ve hızlı motosiklet yarışıdır. 1907’den beri her yıl düzenleniyor.

8] Mitolojik Simge – Triskelion: Adanın bayrağında üç bacaklı döner bir figür vardır. Bu simge Kelt mitolojisinden gelir ve hareketi, dayanıklılığı simgeler.

9] Elf ve Peri İnançları Hâlâ Yaşar: Yerel halk “fairy bridge” (peri köprüsü) üzerinden geçerken hâlâ perilere selam verir. Uğursuzluk getirmemesi için gelenekseldir.

10] İki Resmi Dil: İngilizce ve yeniden canlandırılmaya çalışılan Manx (Gaelce bir dil) resmîdir. 2009’da UNESCO tarafından ölü dil ilan edilmişti ama geri döndü.

11] Viking Mirası: Ada bir dönem Vikingler tarafından yönetildi. Birçok yer adı, gelenek ve yapı bu dönemden kalmadır.

12] Adalet Heykeli Yok: Man Adası’nda mahkeme binalarında adaleti temsil eden heykel (Terazi tutan kadın) yoktur, çünkü “adaletin gözleri açık olmalıdır” anlayışı vardır.

13] Ayrı İnternet Alan Kodu: .im uzantılı alan adları kullanır. Bu da kendi dijital kimliğini gösterir.

14] Savaşlardan Uzak: II. Dünya Savaşı sırasında bombalanmamış nadir Britanya topraklarındandır.

15] Balıkçılıkla Ünlü: Hamsi ve ringa balığı avcılığı, ekonomide tarihsel olarak önemli yer tutar.

16] Doğa Rezervleri Çoktur: Adanın yaklaşık %18’i doğa koruma alanı ilan edilmiştir.

17] İngiliz Askeri Yok: İngiltere'nin resmi askeri varlığı yoktur. Ancak savunma sorumluluğu Birleşik Krallık’a aittir.

18] Nüfusu Yaşlıdır: Ortalama yaş yüksek olup, yaşlı nüfus oranı Britanya ortalamasından fazladır.

19] Meclis Açık Havada Toplanır: Her yıl 5 Temmuz’da yapılan “Tynwald Günü” töreni açık havada, Viking geleneğine göre yapılır.

20] Gizli Sığınaklar: Soğuk Savaş döneminde İngiliz hükümetinin ada üzerinde gizli nükleer sığınaklar planladığına dair belgeler bulunmaktadır.

4 Temmuz 2025 Cuma

XIV. Louis İle İlgili Az Bilinenler

XIV. Louis İle İlgili Az Bilinenler




 Fransa Kralı XIV. Louis (Güneş Kralı) hakkında genellikle bilinenler dışında kalan, daha az bilinen ama ilginç 10 bilgi:

1. Sahne Sanatlarına Olan Tutkusu

 XIV. Louis gençliğinde bale yapardı ve 13 yaşında sahnede Apollo rolünü oynadı. Bu performansı nedeniyle "Güneş Kralı" unvanını aldı. Dans etmeyi o kadar çok seviyordu ki, saray protokolünün bir parçası haline getirdi.

2. Moda ve Parfüm Takıntısı

 Versailles Sarayı’nda kötü koku problemi nedeniyle sürekli parfüm kullanılırdı. Louis günde birkaç kez kıyafet değiştirir, özel dikilmiş moda kıyafetler giyerdi. Saray modasını belirleyen kişi bizzat kendisiydi.

3. Asla Kendini Yıkamadı

 Günümüzdeki hijyen anlayışına göre Louis neredeyse hiç banyo yapmazdı. Korkulan hastalıklar nedeniyle suyun tehlikeli olduğuna inanılırdı. Bunun yerine bolca parfüm, pudra ve giysi değişimiyle temiz kaldığına inanılırdı.

4. Bürokratik Devrimciydi

 Abartılı yaşam tarzına rağmen, Louis merkezi bürokrasiyi geliştirerek Fransa’nın mutlak monarşi sistemini güçlendirdi. Bakanlıkları uzmanlaştırdı ve yerel soyluların yetkilerini sınırladı.

5. Versailles Sarayı’nda Güç Gösterisi

 Versailles yalnızca ihtişam için değil, soyluları kontrol altında tutmak için tasarlandı. Soylular sürekli sarayda bulunmak zorundaydı ve bu şekilde kraldan bağımsız güç oluşturmaları engellendi.

6. Gizli Evliliği

 Uzun yıllar metresi olan Madame de Maintenon ile karısının ölümünden sonra gizlice evlendi. Ancak bu evlilik hiçbir zaman resmî olarak ilan edilmedi ve kraliçe unvanı verilmedi.

7. Güneş Takvimiyle Büyülenmişti

 Güneşi hem mitolojik hem de sembolik olarak gücün kaynağı gördüğü için, sarayın mimarisi bile bu sembolizme göre planlanmıştı. Saraydaki odalar, güneşin doğuşunu izlemek için özel yönlere bakar.

8. Kendi Kendini Temsil Eden Resimler

 Yüzlerce portresinde hep güçlü, savaşçı ya da tanrısal bir figür olarak betimlenmesini isterdi. Hatta bazı tablolarda Roma zırhı giymiştir, oysa hiç savaşta yer almamıştır.

9. Erken Diş Kaybı ve Beslenme

 Louis, genç yaşta tüm dişlerini kaybetmişti. Bu nedenle yemeklerini sıvılaştırmak veya küçük parçalara ayırmak zorundaydı. Sofralarında bu yüzden özel hazırlanmış yiyecekler bulunurdu.

10. Devlet Benimdir Sözü Aslında Sahte mi?

 “L’état, c’est moi” (Devlet benim) sözü ona atfedilse de, tarihçiler bu sözü gerçekten söyleyip söylemediği konusunda şüphelidir. Bu söz daha çok mutlakiyetçi yönetimini özetleyen bir sembol haline gelmiştir.


2 Temmuz 2025 Çarşamba

I. Otto İle İlgili Az Bilinenler

1. Babasının Gölgesinden Çıkması Zor Oldu

Otto’nun babası Henry the Fowler, Saksonya’nın güçlü bir dükü ve Almanya Kralıydı. Otto, onun ölümünden sonra tahta geçse de, başlangıçta birçok Alman dükü onu tanımakta isteksizdi. Kendisini kabul ettirmesi yıllar aldı.

2. Eşi Edith, İngiliz Kraliyet Ailesindendi

Otto’nun ilk eşi Edith, İngiltere Kralı Athelstan’ın kız kardeşiydi. Bu evlilik, Otto’nun dış ilişkilerini güçlendirmesine yardımcı oldu. Edith'in Almanya'daki nüfuzu oldukça yüksekti.

3. Kardeşiyle Savaştı

Otto, erkek kardeşi Thankmar ve daha sonra da Henry ile taht mücadelesine girdi. Kardeş çatışmaları, Otto’nun iktidarını pekiştirmesinde büyük zorluklar çıkardı.

4. İtalya Seferiyle Papa’yı Korudu

Otto, Papa XII. John’u korumak için 962’de İtalya’ya yürüdü. Papa tarafından “Kutsal Roma İmparatoru” ilan edilmesi, Orta Çağ’daki imparatorluk fikrinin temellerini attı.

5. İlk Modern Alman Hükümdarı Sayılır

Otto, Alman topraklarını bir araya getirip merkezi bir güç oluşturmayı başaran ilk kral olarak kabul edilir. “Alman Krallığı” fikri onun döneminde belirginleşmeye başladı.

6. Oğlu II. Otto ile Ortak Hüküm Sürdü

Hayattayken oğlunu taçlandırarak onunla birlikte bir süre ortak yönetim sürdürdü. Bu uygulama, taht geçişlerini daha sorunsuz hale getirmeyi amaçlıyordu.

7. Pagan Slavlara Karşı Seferler Düzenledi

Otto, bugünkü doğu Almanya ve Polonya’daki pagan Slav halklarına karşı pek çok sefer düzenledi. Bu seferler hem Hristiyanlaştırma hem de toprak kazanımı amacını taşıyordu.

8. Magdeburg’u Hristiyanlık Merkezi Yapmak İstedi

Otto, Magdeburg kentini yeni bir Hristiyanlık merkezi haline getirmek için büyük yatırımlar yaptı. Burada büyük bir katedral yaptırdı ve piskoposluk merkezi kurdu.

9. Şarlman’ı Örnek Aldı

Otto, Charlemagne (Şarlman) gibi bir imparator olmayı hedefledi. Onun izinden giderek Hristiyan dünyasında tek bir lider altında birleşme hayali kurdu.

10. Mezarı 1000 Yıl Sonra Açıldı

Otto’nun mezarı 19. yüzyılda arkeologlar tarafından açıldı. Yapılan incelemelerde, mezarda gerçekten Otto’nun kalıntılarının olduğu doğrulandı. Bu, Orta Çağ hükümdarlarının çoğunun aksine, oldukça nadir bir durumdur.

1 Temmuz 2025 Salı

Şarlman İle İlgili Az Bilinenler

 İşte Şarlman (Charlemagne) hakkında az bilinen, ilginç bilgiler:

Şarlman Hakkında Az Bilinenler

1] Gerçek Adı "Karl"dı:
"Şarlman" (Charlemagne), Fransızca "Büyük Karl" anlamına gelir. Asıl adı Karl idi.

2] Okuma-Yazma Bilmiyordu:
Büyük bir eğitim hamlesi başlatmasına rağmen Şarlman'ın kendisi okuma-yazmayı tam olarak öğrenememiştir. Özellikle yazı yazmayı hiçbir zaman tam olarak başaramadığı bilinir.

3] Efsanevi Kutsal Roma İmparatoru Ünvanı, Gerçekte Sürprizdi:
Papa III. Leo, 25 Aralık 800'de Şarlman'a "Kutsal Roma İmparatoru" tacını sürpriz bir şekilde taktı. Şarlman bu olaydan rahatsız olmuş ve önceden bilseydi Roma'ya gitmeyeceğini söylemiştir.

4] Çok Dilli Bir Hükümdardı:
Ana dili Frankçaydı (Eski Germence) ama Latince konuşabiliyor, Yunanca anlayabiliyordu.

5] Sarayında İlk Orta Çağ "Okulu" Kurdu:
Aachen (Aix-la-Chapelle) sarayında kurduğu okul, “Karolenj Rönesansı”nın temeli oldu. Dönemin en iyi bilginlerini buraya topladı.

6] Kadın Öğretmenlere İzin Verdi:
Döneminin aksine, bazı kadınların eğitimci olarak görev yapmasına izin verdi.

7] Her Gün İbadet Ederdi ama Papa'dan Bağımsızdı:
Dinî hayatı ciddiye alırdı ama kilise üzerindeki otoritesini Papa'nın üstünde görürdü.

8] Eğitimli Müslümanlarla Görüştü:
Abbasi Halifesi Harun Reşid ile dostane ilişkiler kurdu. Harun Reşid ona hediyeler (fil dâhil) gönderdi.

9] Bir Fil Sahibi Olan İlk Batılı Kraldı:
Harun Reşid’in hediye ettiği "Abul-Abbas" adlı fil, Aachen’e kadar götürülmüş ve yıllarca orada yaşamıştır.

10] Yüzlerce Çocuğu Olduğu Rivayet Edilir:
En az 18 çocuğu olduğu bilinmektedir, ama gayriresmî kaynaklar bu sayının daha fazla olduğunu iddia eder.

11] Vikinglere Karşı Sertti:
Vikinglerin tehdidine karşı deniz kıyısında kaleler kurdurdu, gemi inşasını teşvik etti.

12] Saksonlar’a Karşı Zorla Hristiyanlaştırma Yaptı:
Pagan Saksonlara karşı yürüttüğü savaşlarda zorla vaftiz ve kilise inşaatlarıyla “dini yayma”yı birleştirdi.

13] "Kral Yemini"ni Zorunlu Kıldı:
Tüm halkın, sadakat yemini etmesini mecburi kıldı. Bu, merkezi devlet anlayışının erken örneklerinden biridir.

14] Moda ve Görünümüne Çok Özen Gösterirdi:
Giydiği kıyafetlerde Frank modasına bağlıydı ama gümüş işlemeli kemer ve el dokuması giysiler kullanırdı.

15] Hiç Kraliyet Sarayı Yaptırmadı, Ama Gezici Saray Sistemi Kullandı:
Devamlı seyahat ederdi. Aachen dışında sabit bir başkenti yoktu.

16] Takvim Reformunu Denedi:
Julian takvimindeki hataları düzelttirmeye çalıştı, ama bu başarıyı Papa XIII. Gregorius yüzyıllar sonra gerçekleştirebildi.

17] Haç Şekilli Mezara Gömüldü:
Mezarı, Aachen Katedrali’nde haç şeklinde oturur pozisyonda yerleştirilmişti. Bu, sembolik bir dini duruşu simgeler.

18] Mezarı Yüzyıllar Boyunca Kayıptı:
1000 yılında Kutsal Roma İmparatoru III. Otto mezarı açtırarak onu buldu. Kemikleri daha sonra relik olarak saklandı.

19] Napolyon, Onun Mezarını Taklit Etti:
Napolyon Bonapart, Aachen’i ziyaret ettiğinde onun türbesine büyük hayranlık duydu ve kendi iktidarını onunkiyle özdeşleştirmeye çalıştı.

20] 2014’te DNA’sı Üzerinde Araştırmalar Yapıldı:
Bilim insanları kemiklerinin gerçekten ona ait olup olmadığını anlamak için genetik testler uyguladı. Sonuçlar büyük ölçüde uyumluydu.

Part İmparatorluğu: Doğu'nun Güçlü Rakibi (M.Ö. 247 – M.S. 224)

Part İmparatorluğu Part İmparatorluğu, yaklaşık 500 yıl boyunca varlığını sürdürmüş, İran platosunun ve Mezopotamya'nın önemli bir bölü...