Sibir Hanlığı
Sibir Hanlığı, 15. yüzyılın sonlarından 16. yüzyılın sonlarına kadar Batı Sibirya bölgesinde hüküm sürmüş bir Türk-Tatar devletidir. Adını, bölgenin merkezi olarak kabul edilen Sibir (bugünkü Tyumen yakınlarında) şehrinden almıştır. Hanlık, Cengiz Han’ın torunlarından gelen Şiban soyuna mensup hanlar tarafından yönetilmiş ve Altın Orda’nın çöküşü sonrası ortaya çıkan hanlıklardan biri olmuştur.
Sibir Hanlığı, Altın Orda’nın zayıflamasıyla bağımsızlığını kazanan Şibanlı hanların kurduğu bir devletti. Başkenti önce Çimgi-Tura (bugünkü Tyumen), ardından ise Sibir şehriydi. Hanlık toprakları, günümüzdeki Batı Sibirya’nın büyük bir kısmını kapsıyor; Ob, İrtiş ve Tobol nehirleri boyunca uzanıyordu. Zengin av hayvanları, kürk ticareti ve nehir ulaşımı, bölgenin ekonomik temelini oluşturuyordu.
Sibir Hanlığı’nda yönetim, hanın mutlak otoritesi altında yürütülürdü. Toplum, çoğunluğu Türk kökenli Tatarlar ile yerli Sibirya halklarından (Mansi, Hantı gibi) oluşuyordu. İslamiyet, 14. yüzyıldan itibaren bölgede yayılmış olsa da, yerli halk arasında eski inançlar da varlığını sürdürmüştü. Ticaret, özellikle kürk ihracatı, hanlığın en önemli gelir kaynağıydı ve Moskova Knezliği ile ticari ilişkiler mevcuttu.
16. yüzyılın ortalarına gelindiğinde Moskova Knezliği hızla büyüyor, Sibirya’ya doğru ilerliyordu. Sibir Hanı Küçüm, 1560’larda Moskova ile ilişkileri bozdu ve Kazak atamanı Yermak Timofeyeviç’in 1581’deki seferine kadar bölgede bağımsızlığını sürdürdü. Yermak’ın seferi, hanlık tarihinde dönüm noktası oldu. Don Kazakları ve Moskova kuvvetleri, Sibir başkentini ele geçirerek hanlığı fiilen sona erdirdiler.
Yermak’ın zaferinden sonra Küçüm Han bozkırlara çekildi ve yıllarca Ruslara karşı gerilla savaşı yürüttü. Ancak 1598’deki Irmen Nehri Savaşı’nda ağır bir yenilgi aldı. Bu tarihten sonra Sibir Hanlığı tamamen Rus egemenliğine girdi. Küçüm Han’ın akıbeti kesin olarak bilinmemekle birlikte, onun soyundan gelen bazı aileler Orta Asya’ya sığındı.
Sibir Hanlığı, Batı Sibirya’da Türk-Tatar kültürünün ve İslam’ın yayılmasında önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca bölgenin Rus İmparatorluğu’nun genişlemesindeki ilk adım olması bakımından da tarihsel öneme sahiptir. Sibirya adı, hanlıktan tüm bölgeye miras kalmış ve bugün coğrafi bir terim olarak kullanılmaya devam etmektedir.
Sibir Hanlığı’nın hikâyesi, hem göçebe bozkır kültürünün hem de bölgesel güç mücadelelerinin bir yansımasıdır. Kısa ömürlü olsa da, Orta Asya ile Sibirya arasındaki kültürel ve siyasi etkileşimin önemli bir parçası olarak tarihteki yerini almıştır.
.png)
.jpeg)
.png)
.png)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.png)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.png)
.png)
.jpeg)