10 Kasım 2025 Pazartesi

Cibuti

Cibuti Genel Bilgileri

Kıta: Afrika

Başkent: Cibuti

Resmi Dil: Fransızca, Arapça

Hükûmet: Yarı Başkanlık Sistemi

Milliyet: Cibutili

Din: Müslüman, Hristiyan

Para Birimi: Frank

Nüfus: 1.188.622

Cibuti Siyasi Tarihi ve Tarihi: Afrika Boynuzu’nun Stratejik Kalbi

Cibuti, Afrika Boynuzu’nda Kızıldeniz’in güney girişinde yer alan küçük ama jeopolitik açıdan son derece önemli bir ülkedir. Tarihi boyunca birçok medeniyetin etki alanında kalan Cibuti, günümüzde Afrika’nın en stratejik limanlarından birine sahip olup, uluslararası ticaretin ve askeri üslerin merkezlerinden biri haline gelmiştir. Bu yazımızda Cibuti’nin tarihi, siyasi geçmişi, bağımsızlık süreci ve günümüzdeki politik yapısı üzerine ayrıntılı bir inceleme bulacaksınız.

Cibuti’nin Coğrafi ve Tarihsel Konumu

Cibuti, Afrika’nın doğu ucunda, Kızıldeniz ile Aden Körfezi’nin birleştiği noktada yer alır. Kuzeyinde Eritre, batısında ve güneyinde Etiyopya, güneydoğusunda ise Somali bulunur. Bu konumu sayesinde tarih boyunca hem ticaret yollarının hem de askeri geçiş noktalarının merkezinde olmuştur.

Antik dönemlerde bölge, Aromatik Ülke (Land of Punt) olarak bilinen, Mısırlıların ticaret yaptığı zengin topraklarla özdeşleştirilmiştir. Mısırlılar, bu bölgeden altın, tütsü, mür ve egzotik hayvanlar getirirdi. Cibuti topraklarında yaşayan Afar ve İsa (Issa) kabileleri, bu kadim ticaretin yerli unsurlarını oluşturmuştur.

İslam’ın Yayılışı ve Orta Çağ Dönemi

7. yüzyıldan itibaren Arap tüccarlar sayesinde İslam dini bölgeye ulaştı. Cibuti’nin bugünkü halkının büyük kısmı Müslümandır ve Arap kültürünün izleri hâlen toplumda görülmektedir. Bu dönem, aynı zamanda bölgenin Arap Yarımadası ve Habeşistan arasındaki ticaretin yoğunlaştığı bir süreçtir.

Orta Çağ boyunca Cibuti, Afar Sultanlığı, Adal Sultanlığı ve Ifat Sultanlığı gibi yerel Müslüman krallıkların kontrolünde kaldı. Bu sultanlıklar, Etiyopya Krallığı ile zaman zaman savaşlar yaparak bölgedeki güç dengesini şekillendirdiler. Bu dönemde Cibuti limanları, Doğu Afrika’nın en önemli ticaret noktalarından biri haline geldi.

Avrupalıların Gelişi ve Fransız Hakimiyeti

19. yüzyılda Avrupa devletlerinin Afrika’daki sömürge yarışında Cibuti’nin stratejik önemi bir kez daha öne çıktı. 1862 yılında Fransa, Afar liderlerinden Obock bölgesini satın alarak bölgede varlık göstermeye başladı.

1880’lerde Fransızlar, Tadjoura Körfezi kıyısında yeni bir liman kenti kurdu: Cibuti Şehri. Bu şehir, kısa sürede Fransız Somaliland’ının başkenti oldu. Fransızlar, Cibuti’yi hem ticaret hem de askeri üs olarak kullandı. Özellikle Etiyopya’ya giden demiryolu hattı (Addis Ababa – Cibuti hattı) ülkenin ekonomik ve stratejik değerini artırdı.

Fransız hakimiyeti, 20. yüzyılın ortalarına kadar sürdü. Cibuti halkı, özellikle İsa ve Afar toplulukları arasında süregelen etnik gerilimler ve bağımsızlık talepleriyle şekillenen bir siyasi bilince ulaştı.

Bağımsızlık Süreci ve 1977 Referandumu

1950’li ve 1960’lı yıllarda Afrika genelinde başlayan bağımsızlık hareketleri Cibuti’ye de yansıdı. 1958’de yapılan ilk referandumda halkın çoğunluğu Fransa ile kalmayı tercih etti. Ancak bu sonucun ardında Fransız etkisi ve nüfus sayımındaki manipülasyonlar olduğu iddia edildi.

1970’lere gelindiğinde bağımsızlık isteği giderek güçlendi. İsa toplumu bağımsızlığı desteklerken, Afar toplumu genellikle Fransa ile ilişkilerin sürmesini savundu. Bu etnik ayrışma, ülkenin politik yapısında uzun süre etkili olacaktı.

Sonunda 27 Haziran 1977’de yapılan ikinci referandum ile Cibuti büyük bir çoğunlukla bağımsızlığını kazandı. Ülkenin ilk cumhurbaşkanı Hassan Gouled Aptidon oldu ve yeni devletin adı Cibuti Cumhuriyeti olarak belirlendi.

Bağımsızlıktan Sonra Siyasi Yapı ve İç Dinamikler

Bağımsızlık sonrası dönemde Cibuti, tek partili bir sistem altında yönetildi. 1981’de Rassemblement Populaire pour le Progrès (RPP) tek yasal parti haline geldi. 1990’lı yıllara kadar devam eden bu sistem, iç huzursuzluklara ve etnik çatışmalara yol açtı.

1991’de Afar isyancılar tarafından başlatılan iç savaş, ülkeyi ciddi şekilde sarstı. Ancak 1994 yılında yapılan barış anlaşması, ülkenin yeniden istikrara kavuşmasını sağladı. Bu süreçten sonra çok partili hayata geçildi ve demokratikleşme yönünde sınırlı da olsa adımlar atıldı.

Modern Dönemde Cibuti: Stratejik Üs ve Ekonomik Merkez

Günümüzde Cibuti, yüzölçümü küçük olmasına rağmen uluslararası askeri üslerin merkezi konumundadır. ABD, Fransa, Çin, Japonya ve İtalya gibi ülkeler Cibuti’de askeri üsler bulundurmaktadır. Bunun en büyük nedeni, ülkenin Babu’l-Mendeb Boğazı gibi dünya ticaretinin en önemli su yollarından birine hakim olmasıdır.

Bu üsler, Cibuti ekonomisine önemli gelir sağlar. Ayrıca Cibuti Limanı, Etiyopya’nın denize açılan en önemli kapısıdır. Bu sayede ülke, lojistik ve taşımacılık sektöründe büyük bir gelişme göstermiştir. Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” projesi kapsamında Cibuti’ye yaptığı yatırımlar, bölge ekonomisini daha da canlandırmıştır.

Cibuti’nin Günümüzdeki Siyasi Yapısı

Cibuti, anayasal olarak yarı başkanlık sistemi ile yönetilmektedir. 1999’dan bu yana ülkenin liderliğini İsmail Omar Guelleh sürdürmektedir. Guelleh yönetimi, göreceli bir istikrar sağlasa da siyasi özgürlüklerin sınırlılığı ve tek adam yönetimi eleştirileri sıkça gündeme gelmektedir.

Muhalefet partileri varlık gösterse de, seçim süreçleri genellikle iktidar partisinin lehine sonuçlanmaktadır. Buna rağmen Cibuti, bölgesel barış politikaları ve uluslararası işbirliği çabalarıyla tanınır hale gelmiştir.

Kültürel ve Sosyal Yapı

Cibuti’nin toplumu iki ana etnik gruptan oluşur: Afarlar ve İsa (Somali kökenli) halkı. Bu iki grup, ülke politikasında ve sosyal yapısında belirleyici rol oynamaktadır. Fransızca ve Arapça resmî dillerdir; Somali dili ve Afarca ise yaygın olarak konuşulur.

Ülke, İslam kültürünün etkisi altındadır. Geleneksel müzik, şiir ve dans kültürü güçlüdür. Ayrıca Cibuti mutfağı, Arap, Fransız ve Afrika lezzetlerinin harmanlandığı özgün bir yapıya sahiptir.

Sonuç: Küçük Ama Güçlü Bir Stratejik Aktör

Cibuti, tarih boyunca büyük güçlerin kesişme noktası olmuş bir ülkedir. Antik ticaret yollarından günümüzün küresel jeopolitiğine kadar uzanan bu stratejik rol, onun önemini her zaman korumuştur.

Bugün Cibuti, küçük yüzölçümüne rağmen büyük bir diplomatik ve askeri etkiye sahip bir devlettir. Modern altyapısı, limanları, askeri üsleri ve Afrika Boynuzu’ndaki istikrarı sayesinde hem bölgesel hem de küresel anlamda kilit bir konumda bulunmaktadır.

SEO Anahtar Kelimeleri:

Cibuti tarihi, Cibuti siyasi tarihi, Afrika Boynuzu tarihi, Cibuti bağımsızlık süreci, Cibuti limanı, Cibuti ekonomisi, Cibuti Fransa ilişkileri, Cibuti’nin önemi, Cibuti kültürü, Cibuti modern tarihi

Hiç yorum yok:

Part İmparatorluğu: Doğu'nun Güçlü Rakibi (M.Ö. 247 – M.S. 224)

Part İmparatorluğu Part İmparatorluğu, yaklaşık 500 yıl boyunca varlığını sürdürmüş, İran platosunun ve Mezopotamya'nın önemli bir bölü...